Bir fitness eğitmeni ve bir müşteri listesiyle bir fahişelik çetesi olarak ikili bir hayat süren Sadie, kimliği belirsiz bir ihbar alır ve stüdyosu yetkililer tarafından basıldıktan kısa bir süre sonra tek bir soru kalır: müşteri listesinde tam olarak kim vardı?
13 yaş ve üzeri için uygun. (Küfür veya şiddet içerebilir.)
Şeytan Pisliği bir film: Fahişeliğin felsefesini yaptırıyorlar, propagandasını yaptırmışlar. Fahişe bunun bir iş olduğunu, insanlara yardımcı olduğunu, fahişeliğin sadece bir etiket olduğunu söylüyor. Herkesin hayatını mahvediyor (hayatı mahvolanlar da suça dahil orası ayrı) ve doğru yaptığını düşünüyor. Film fahişenin aslında ne kadar iyi ve prensipli ve arkaaşlarına hürmetli bir insan olduğunu, yani bu anlamda duyguları olduğunu ve yüksek insaniyetini vurguluyor. Kadın bu uğurda hiç katılmasa da sistemin cezasını kabul ediyor giriyor yatıyor falan. Tabi işin içinde mali suçlar var onlar asıl mesele aslında. Yani suç olan esasen fahişelik değil kazanılan paranın vergisinin tam verilmemesi. Devlet orospunun yediği taraklardan gelen paradan payını tam almamış olmasından dolayı ceza kesiyor. Fahişe ise insanların hayatlarını mahvettiği için çaprazlama ona kefaret gibi bu cezayı kabul ediyor. Bu arada da lezbiyen bir kadının mutluluğunu ve onu canı gönülden onaylayıp onun için mutlu olup ona sarılan arkadaşını görüyoruz. Bir yanda "beni çocuk mu görüyorsunuz bana niye haber vermediniz ben de zikerdim zikemedim diye kızgın bir ergen görüyoruz. Yani bunlar tam şeytan pisliği filmler. İnsanların ahlakından, aileden, sevgiden, aşktan, romantizmden tamamen kopup tıpkı hayvanlar gibi olmasını isteyen, insanlığı o tarafa taşıyabilmek için katkı olmak adına çırpınan sapık spekülatörlerin, ulus devletler üstü şeytan olmuş para babalarının, yeryüzünde paranın "seçkin" sahiplerinin düzeneği-tuzağı yine. Hep aynı hikaye. İnsan için cinsellik her zaman duyguların bir sonucudur, şahikasıdır ve bu şekliyle insanidir. Tersi sadece duygusuz ucuz ve çok çirkin bir yoldur.
Önce yorumunu okudum, filmi o zaman fark edip izledim. Film müthişmiş. Uzuuun uzun sosyoloji, felsefe, dinler tarihi, bireylerin çaresizce kapitalizme köle oluşu, gençlerin giderek artan toplumla uyum sorunu, yabancılaşma, anlaşılamama, robotlar gibi hissiz ve dikte edilen programdan çıkamayan sevgi, fiziksel temas açlığı... Bunları somura somura işlemek yerine ince bir zekayla ironiyi seçmiş yönetmen vensenarist. Oyuncular da hakkını vermiş ve çok özel bir film olmuş.