Bir araba kazasında yanarak ölmekten son anda kurtulan eşini yanıklardan oluşan görüntüden kurtarmak için yeni bir deri yaratmak üzerine çalışmalar yapan estetik cerrahı Dr Robert Ledgard (Antonio Banderas) on iki yıl boyunca evindeki laboratuvarında çalışmaya devam eder ve domuz-insan kanı karışımıyla elde ettiği bir deri üretir. Eşinin yanmış vücudunu görmesi üzerine intihar etmesi ve küçük kızlarının da buna şahit olmasından sonra büyük depresyon geçiren aile iyice hassaslaşmıştır. Küçük kız büyüdüğünde de psikolojisini bozan bir olay yaşayacak, bu olayın üzerine Dr Ledgard, yaptığı deneyleri büyüterek neredeyse DR Frankenstein haline gelecektir... Gerilim türündeki film, Fransız polisiye yazarı Thierry Jonquet'in "Tarantula" isimli 2005 tarihli romanından uyarlandı. Yönetmenin 20 yıl sonra Antonio Banderas'la tekrar bir araya geldiği 'The Skin That I Live In', kızına tecavüz eden bir adamdan intikam almaya çalışan psikolojisi bozuk bir plastik cerrahın saplantılarını ve hücrelerle ilgili yaptığı araştırmalar sayesinde yeni bir insan derisi yaratmasını konu alıyor.
18 yaş ve üzeri için uygun.
Süre
120 dakika
İzlenme
260,549 izlenme
Kategori
Adam karısını kızını bahane etmiş hasta ruhlu amaçsız bi film.translığı eşcinselliği ozamnalardan altyapı çalışması yapmaya başlamışlar.Son olarak aile ile izlenmez
admin indiremiyorum . böyle bir link yok yazıyor?
Old boy dan bu yana izlediğim en sıradışı, en yaratıcı, en katmanlı,en ürpertici intikam filmi,sinefilseniz mutlaka izleyin
En iyi ters köşeye sahip film olabilir, kesinlikle izleyin.
Empati yaparak izleyin. Tüm duygularınız karışacak
Film ilk başta çok ağır ve sıkıcı ilerliyor. Baya bir cinsel sahnede var taviz tecavüz gibi. En sevmediğim yerler de buralar oldu. İzlerken bir garip oldum ya. Şu an karışık duygular içerisindeyim. Böyle bir şey başıma gelseydi muhtemelen bende büyük bir travma oluşurdu. Neyse filmin sonları ise inanılmaz iyi. Mükemmel bir ters köşe. Keşke daha akıcı ve aksiyon dolu geçseydi. Bu yüzden 6/10
Beynimin ayarını bozdu bu film.
Sanat filmi olarak hakkını vermiş denebilir. Çünkü duygu geçişleri çok başarılı, karakterlere empati yapanların kafasını iyi karıştırıyor, filan. Ama bizim gibi amacı sadece iyi vakit geçirmek olan standart sinema izleyicisi için cidden gereksiz, saçma bir film olmuş.
Film iyi başlıyor trans kadın muhabbetinde saçmaladılar. Boş bir film. Korkuyla alakası yok.
Intikam, ask ve suc iceren bir film, guzeldi konusu ve oyunculuk
kiz aslinda erkek, bastan sulanmayin kiza sonra gay hissediyorsunuz.