Hikâye 1947'de geçmektedir. Holmes uzun yıllardan beri Sussex'de kâhya kadın ve dedektif olarak yetiştirdiği oğluya emekli hayatını sürdürürken 50 yıllık çözümlenmemiş bir davanın aklından çıkmadığını fark eder. Holmes'un zekâsı eskisi gibi değildir, bu yüzden davanın küçük parçalarını yani öfkeli bir kocayla olan yüzleşmeyi ve güzel ama dengesiz kadının gizli ilişkisini hatırlar. Emekli olmuş ihtiyar Sherlock Holmes, güzel bir kadının da dâhil olduğu çözümlenmemiş davayla boğuşurken geçmişini anımsar
PG
Süre
104 dakika
İzlenme
23,578 izlenme
Kategori
Kadro iyi
Filmin hikaye ve senaryosu güzeldi kaliteli işlenmiş Ian McKellen rolü gayet başarılı oynamış zaten çok sevdiğim bir oyuncudur ,izlemenizi Kesinlikle tavsiye ederim. 10/8.6
Ian McKellen, The Lord of The Rings'den X Men'e ve The Da Vinci Code'dan The Good Liar'a kadar ve diğer filmleri ile oyun gücünü ispat etmiş en beğendiğim aktörlerden biridir, ingiliz sinemasının Sir unvanlı en büyük oyuncularındandır. Bu filmde birlikte oynadığı Laura Linney de çok başarılı bir aktristtir, özellikle Ozark dizisini ve onu seyretmenizi tavsiye ederim.
Başarılı İngiliz yapımı. Ian Mc Kellen rolünü çok iyi oynamış. Seyretmenizi tavsiye ederim
Film çok başarılı, kesinlikle tavsiye olunur
Güzeldi paylasim icin tesekkürler.
ingiliz sogukluğunda flim
Şu son 20-30 çöküş yılında, böylesine, “çökmemiş” ve de “sinema” demeyi hakeden bu film için idiotça yorumlar yapanlara bakıldığında, “onların da yaşlandıklarında bu filmi anlayabileceklerini” varsaymak saflık veya alçaklık olur (onlardan güya olgunlaşacaklarını bekleyenler, herhalde olsa olsa bunları peydahlamış ebeveyn, yani yaşlı serseri çiftlerdir). Hayır, onlar, 50 veya 70´lerine merdiven yasladıklarında da anlayamayacaklar. Çünkü onlar yaşlılıklarında da sadece, moruk birer Mick Jagger´dırlar. Yani, "başka bir türden / yaratıklar". Bu filmde kimi sekanslar çok tumturaklı veya zahiri kalmış ise, bunu filmi gerçekleştiren insan varlığının kifayetsizliğinden ziyade, onların işte bu son 20-30 yıl gibi melanetlerin ister istemez etkisinde kalmış olmalarına vermek gerekir. Roger gibi çocuklar yok artık (olanlar da, bu pix sürüsü arasındaki yalnızlıklarında yokolmaya mahkûmlar). Alman kadının gözyaşları yapay kalsa da, kaybedilmiş (1945 öncesine itelenmiş) bir dünyadaki “tabiliği” yadetmeye kâfidir. O kadınlar da yok artık. Bay Holmes, -o yaratıklar karşısında- yalnızlığımızı anlatıyor. Ve Hatfield Park. İngiltere´nin ortasında bir tabiat arkaizmi. İngilizler, herşeyin farkındalar. Ama onlar bile perdahlanmış granit yüzeyden "dere taşı"na dönmekten kurtulamıyorlar. Kendilerini yüceltmenin yolunu başkalarını hayvanlaştırmada görenler, bu çöküşten nasiplenmekten kurtulamazlar, kurtulamadılar.