Biyografi türündeki film, Elvis Presley'nin müzik kariyerini ve yaşamını aynı anda keşfetmeye yönelik olacak. Özellikle menajeri Colonel Tom Parker ile olan karmaşık ilişkisi gözler önüne serilecek. Bilindiği üzere Tom Parker, Elvis Presley'i henüz kimse tanımıyorken keşfetmiş ve onun müzik yolculuğunda yanında yer almıştı. Parker'ın, Elvis Presley'nin kariyerinin hemen hemen her adımından sorumlu olmasıyla birlikte özellikle de gelmiş geçmiş en popüler müzik şirketlerinden biri olan RCA ile yaptığı albüm anlaşması ve oyunculuk kariyeri başarısında parmağı bulunuyordu.
Süre
0 dakika
İzlenme
257,694 izlenme
Yıl - Ülke
Kategori
sevdiğim film türlerinden biri olan güvenilir olmayan anlatıcı filmlerinden. filmin başında albay hastaneye kaldırılıyor. ölmek üzere olan bir adamın son dakikaları bunlar, hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçiyor ve buna tanık oluyoruz. yapımın filmden çok bir fragman gibi görünmesi o yüzden. hayatının son anlarında bile pazarlık yapıyor, elvis'i öldürmediğine bizi inandırmaya çalışıyor çünkü o bir pazarlamacı, işi bu. argümanlarını desteklemek için izleyici yanıltıyor, yalan söylüyor, işine gelmeyen olaylara ve kişilere değinmiyor bile. kendini dost bir figür olarak gösteriyor hatta en sonunda izleyiciyi elvis'in ölümüne sebep olmak ile suçluyor. hayır, onu size olan sevgisi öldürdü. elvis'in özel hayatı hakkında neredeyse hiçbir bilgi vermiyor bu film. eşiyle çocuğuyla bir günü nasıl geçerdi bu adamın, sahnede olmadığında ne yapardı, arkadaşlarıyla neler konuşurdu hiç bilmiyoruz çünkü albayın umrunda değil bunlar hiç. elvis'in eşiyle tanışması, evlenmesi, kızlarının dünyaya gelmesi dokuz yıllık koca bir süreci kapsıyor ama 10 dakika sürmedi filmde. çünkü albay'ın hikayesine hiçbir katkısı yok. filmde gerçekte yaşanmayan çok sahne var çünkü kimse size dürüst bir anlatıcı sözü vermedi. ölmek üzere olan bir adamın son savunmasını dinliyorsunuz, onun kafasının içindesiniz. onun izin verdiği kadarını görebilirsiniz ancak. russwood park sahnesinde trouble çalması bu yüzden. russwood konseri 1956'daydı, trouble 1958'de yazıldı ama elvis'in oradaki hareketi albay'a göre öyle asiydi ki "bela arıyorsanız gelin buradayım işte" demiş kadar oldu. '68 konserinde elvis'in gerginliği hatta son dakika programı iptal etmek istemesi bu programın bahsi her geçtiğinde anlatılan bir durum ancak filmde deri ceketinin içinde gayet kendine güvenen üstelik albay'a rest çekebilecek bir elvis görüyoruz. vegas'taki albayı kovma sahnesi de yaşanmadı. evet elvis sahnede bağırdı çağırdı, barron hilton'ı eleştirdi. (paris hilton'ın dedesi) ama albay bunu kendine yapılmış bir saygısızlık gibi görmüş olsa gerek. filmde yansıtılma şekline bayıldım. böyle böyle tüm sahneleri sayabilirim... genel olarak filme baktığınızda "austin'in performansı harikaydı, çok da para harcanmış ama pek bir şey çıkmamış ortaya. harcanmış bir potansiyel" diyorsunuz. genel olarak elvis'in hayatına baktığınızda da aynısını diyorsunuz :')
Vasatın üstü
Kralların yalnızlığı, Elvis has left the building..:) Güzel film, konuyu bilse de insan sonunda hüzünleniyor nedense..
ortalarda sıkılır gibi oldum ama kesinlikle sonuna değdi elvisin hayatını başarılı bir şekilde anlatmışlar bu filmden önce de priscilla izlemiştim o da çok güzeldi ama orada elvisi kötü karakter gibi göstermişlerdi hiçte öyle biri değil
mütiş
Gayet başarılı bir yapım ve geniş bir Prodüksiyon ,biyografi gayet kaliteli işlenmiş ,biraz daha küçüklüğü anlatılabilirdi ama genel olarak gayet güzeldi ,izlemenizi öneririm,
hocam indince ses kayması oluyor düzeltebilir misiniz
Kral ın hayatı ,güzel filmdi,teşekkürler.
Güzeldi. İyi seyirler
Çok geniş bir prodüksiyon olduğu için 8 puanı hak eder.