Bu kadının aşkının öyküsü, sevinç ve acı, haz ve özlem, tutku ve ihanetin arasındaki coğrafyalarda, bir hezeyan halinde dolaşıyor. İlişki Tony’yi yavaşça öldürüyor. Oysa ilk tanıştığında, Georgio onu kıvrak zekasıyla, ani güzellikleriyle, özgürlüğüyle etkilemişti; ertesi sabah uçar gibi birbirlerine düşmüşlerdi. O sabah, tutku ve aşkla olduğu kadar, acı ve yalnızlıkla dolu bir on yılın ilk sabahıydı Tony için. Prensim, ilişkinin sonuyla açılıyor: Tony’nin bir kayak tatilinde kırdığı bacağını iyileştirmek için gittiği bir rehabilitasyon merkezinde; Tony’yi bacağından çok daha fazla yeri kırık bir halde görüyoruz. Georgio’nun ilk başta Tony’yi çeken özgürlüğünün yokluğa, kıvrak zekasının yalanlara, inceliklerinin başka kadınlara döndüğü, Tony’nin yine de aşkta kaldığı, dayandığı ve dayanamadığı yıllara tanık oluyoruz. Bu can yakan bir aşk ve bir kadın hikâyesi. Prens’i Tony’nin canını yakarken, Tony’nin deli-aşkını, düşüşlerini ve yok oluşlarını canlı bir kalbin atışları gibi duyumsuyoruz. Belki de ruhun gücü dediğimiz şey, alışılageldik tanımların arkasında bir yerde yatıyordur.
Unrated
Süre
130 dakika
İzlenme
23,505 izlenme
Kategori
en iyi film
Cok guzeldi izlenmeli
Müthiş bi film. Sadece başrol oyuncuları pek sevimsiz ? Son sahnelerde oyuncular arabayla gezmeye giderkenkş şarkıyı da bilen varsa yazsın ;)
flim güzeldi aynı duyguları olayları yaşayamayanlara saçma gelebilir sadece sonu anlamsızdı sonuç bekledim tam anlamam için tekrar tekrar izliycem genede..
hayatımda izlediğim en sacma film
arkadaslar kesınlıkle ızlemeyın bosuna zaman kaybı bu puanı nasıl almıs hayretler ıcındeyım yarısında kapattım
harikasınız admin yorum yapmıyorlar ama herkez sizin sitede
altyazılısını da isteriz...sağlıkla.
yahu şu adam kadar sevimsiz biri var mı vincett kadar
ayşen grudaya çok ayıp etmişsin